6 Mayıs 2013 Pazartesi

Sübliminal Ve İlluminati Ve 25.kare Tekniği


BİLİNÇALTINA YÖNELİK MESAJLARBilinçaltını etkilemeyi hedefleyen mesajlara “subliminal” adı verilir. Genel olarak “bilinçaltına yönelik gizli mesajlar olarak ifade edebiliriz. Kişinin bilinçaltına ‘’subliminal’’ mesaj göndermenin birçok yolu bulunuyor.

Bunlardan en çok kullanılanları :

1. Dijital ses dosyalarına gizlenen işitsel yolları.
2. Gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla bilinçaltına itilen 25. kareler.

3. Reklam afişleri, logoları ve benzeri nitelikteki görsel malzemenin içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar.

Bu yöntem, bir ürünün reklâmını yapmaktan, bir inancın ya da görüşün propagandasını yapmaya kadar varan geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Görsel ve işitsel olarak (bilinçli) algılananlar değil; bilinçaltı seviyesinde algılanan söz, resim, görüntü ve şekillerden oluşur.

Bunlardan en çok kullanılan Dijital ses dosyalarına gizlenen ses mesajlardır. Üzerinde oynanabilirliği ve işlenilmesi ve yayılması daha kolay olduğundan MP3 dosyaları gizli mesaj için biçilmiş kaftandır diyebiliriz. Peki, sistem nasıl işliyor?

İnsan kulağı sadece belirli frekans aralıklarındaki sesleri duyabilir. Eğer siz bir müzik parçasını rahatça duyabiliyorsanız, bu sizin duyabileceğiniz frekans aralığında olduğunu gösterir. İnsan beyninin algısı ise, bundan daha düşük ya da daha yüksek frekansları algılayabilecek kapasitededir. Dikkat ediniz : “duyabilecek” demiyoruz, algılayabilecek diyoruz.

Yani, kulağımız ancak belirli bir frekans aralığındaki sesleri duyabilir. Fakat beynimiz bu aralığın çok daha ötesindeki sesleri algılar, hisseder.

Bilinçaltı ve bilinçaltının özelliklerini anlattığımız zaman, ne demek istediğimizi çok daha iyi anlayacaksınız. Ancak şimdi öncelikli olarak bu subliminal mesajların neler olduğunu ve nasıl işlendiğini sizlere göstermemiz gerekiyor.

8-12 hertz dalga boyundaki subliminal mesaj içeren bir MP3′ü kulağınızla dinlersiniz, ancak içindeki gizli mesajı beyniniz dinler. Bu esnada kulağınız hiçbir şey duymaz. İnternette ve paylaşım programlarında bilinçaltı mesajları içeren MP3 dosyaları bulunmaktadır. Hatta bu gizli mesajları frekans aralıklarına göre analiz ederek ortaya çıkartan yazılımlar dahi vardır.


25. KARE

Kişinin bilinçaltına subliminal mesaj göndermenin birçok yolu olduğunu söylemiştik. İşte bunlardan bir diğeri de 25. kare tekniğidir. Peki, nedir bu 25. kare?

Gördüğümüz bir anlık görüntü, 655 satır ve frame/çerçeve denilen 24 küçücük kareden oluşur. Sinema bandında, saat, dakika, saniye olarak bir diziliş vardır. Saniyeden sonra kare gelir ve bir saniye 24 karedir. Her 24 kare ise bir ekran büyüklüğündeki kareyi oluşturur. Her 327.5 satırda bir de "control-track" denilen aralık vardır. İşte bu aralıktaki görüntüler kesilip, aralarına başka görüntüler atılarak 25. kare oluşturulur ve bu son kare olan 25inci kare anlıktır. Yani görüntü saniyede 1/24 olacakken, bu 1/25'e çıkar. Kareler 25 olunca bir anda bir görüntü gelir ve anında kaybolur. Genellikle görünmez, daha doğrusu görülür ama bilinçaltında kalır.


25. karenin temel mantığı da mesajı bilinç-altına göndermek olduğu için, artık dünya sinema sanayisinde bu tekniği kullanmayan yok gibidir. Yani sizler evlerinizde rahat koltuklarınıza oturup herhangi bir televizyon kanalındaki herhangi bir dizi/ film ya da bir belgeseli seyrederken aynı zamanda 25. karelerle bilinçaltınıza gönderilen mesajlara/ telkinlere/ saldırılara maruz kalabiliyorsunuz.

Göz bunları görmüyor ama saniyenin üç binde biri gibi bir zaman aralığında bu görüntü bilinçaltına ulaşıyor. Bu gizli mesajlar sayesinde, o reklâmı, diziyi, filmi ya da herhangi bir resmi hazırlayan kişi/ yapımcı/ yönetmen kendi hedefine, niyetine ve ideolojisine göre vermek istediği mesajı 25. karelerle bilinçaltına göndermiş oluyor.


        İlluminati nedir ? Çoğu insan bunu bilmiyor, bilenlerin de bir kısmı yanlış biliyor. Bunu anlatan siteler var fakat bir makalede herşeyi anlatmaya çalışmışlar, bu daha fazla kafa karışıklığına sebep olur. Size bu makalemizde Türkçe karşılığı aydınlatılmış olan illuminatinin temel amacını anlatacağız.

        İlluminatinin tarihi çok eskidir. 1 Mayıs 1776 da kurulmuştur. 1785 te Baveryan hükümeti tarafından dağıtılan grubun tüm dökümanları yayınlanmıştır. O tarihten sonraki illuminati topluluğu sürekli gizli kalmıştır. Hala topluluğun kesin varlığı hakkında bir bilgi yoktur. Örgütün temel amacı yeni dünya düzenini kurmaktır. Yeni dünya düzeni bütün dünyayı tek dil, din, devlet  altında toplamaktır.(Bunu 3D olarak aklınızda tutabilirsiniz.) Örgüt amacını istediği kadar (yani çok az) anlatmıştır.Ve Örgüte ait simgeleri her yere yaymaya çalışır.Bu onları güçlü gösterecektir.
        Şimdi ise illuminati örgütünün başında 10 kişi olduğu ve bu 10 kişinin tüm dünyaya hükmettiği düşünülmektedir. Amerikan başkanlarının da illuminatiye hizmet ettikleri sağlam görüşlerdendir. Önceki makalelerimiz de anlattığımız Subliminal mesaj,  Backmasking25. kare tekniği bu örgütün vazgeçilmez silahlarıdır. Diğer makalelerimiz de bu yollarla anlatılan bilgilin ne kadar etkli olduğununu anlatmıştık.Bu yollarla  amaçlarını yaymaktadırlar.


Peygamber efendimizden (sav) rivayet edilen bir hadiste şöyle buyurulmaktadır:  
DECCAL; DECCALİN TEK GÖZÜ VARDIR...." (Sahih-i Müslim, hadis numarası: 5215)
Hadislerde belirtildiğine göre, deccalin yalnızca tek gözü vardır. Bu, deccalin en belirgin özelliğidir. Masonluk, deccali sistemi temsil ettiğinden ve doğrudan şeytana taptığından, deccalin en belirgin özelliklerinden birini kendisine sembol edinmiştir. Bu sembol, hemen her masonik yapılanmada karşımıza çıkan “tek göz” sembolüdür. Özellikle üçgen içinde tek göz, mason localarının çok iyi bilinen simgesidir ve adeta masonluğun bir numaralı işareti durumundadır. Masonluk konusunu ele alan kaynakların büyük bölümü, tek göz sembolüne mutlaka vurgu yapar.

site-eye-book
stigma8qz
Masonlukta söz konusu göz sembolü, “her şeyi gören göz” olarak tarif edilmektedir. Masonlar bu gözün, taptıkları sözde büyük gücü simgelediğine inanırlar. İşte, masonların kendisine taptıkları ve büyük güç olarak tarif ettikleri “her şeyi gören göz”, deccalin tek gözüdür.

2 Mayıs 2013 Perşembe

İLLUMİNATİ TANRI VE SİMGELERİ

  • 1.RA TANRISI 
    illuminatini en önemli simgesidir. Ra eski Mısırda uzun süre devlet tanrısı kabul edilmiştir. Mısır tarihinde yeri önemlidir. İnanılan diğer tüm tanrılar Ra'nın bir yansıması olarak kabul edilir. Ra şekilde görüldüğü gibi şahin kafalı insan vücutlu bir tanrıdır. Karşımıza çokça çıkan tek göz simgesi de Ra' nın gözüdür. 
     





2.TEK GÖZ



   Yukarıda da belirttiğimiz gibi tek göz Ra' nın gözüdür. Ra bu gözle tüm Dünyayı görür, olup biten her şeyden haberdardır. İlluminatinin en çok kullanınlan simgesi Ra gözüdür .












3.Piramit
        Piramit Mısırın en büyük piramiti olan Keops piramitidir. Mason felsefesinde bayağı yer edinmiştir. Bazı iki boyutlu çizimlerde piramit üçgen olarak kullanılır. Üçgen bazen gözle birleştirilip başka bir simge oluşturulur. Amerikan 1 dolarının üstünde üstü kesik bir piramit, piramitin tepesinde Güneş , Güneşin içinde tek göz bulunur.








 4. Güneş
        Güneş illuminati de tek başına kullanılmayan önemli bir simgedir. Güneş göz ve piramitle beraber kullanılır. Güneş sembolü özellikle kolye ve yüzüklerde çok kullanılır.














 5.Baphomet
        Baphomet başta put olarak biliniyordu, şimdiki kaynaklarda ise şeytan olarak bilinir. (Çift cinsiyetli olması şeytan olarak gösterenlerin, delilidir.) Vücut yapısı itibarı ile belden aşağısı erkek gövdesi kadın kafası ise koçtur. Mason ayinelerinde baş köşeyi baphomet alır. Elleri ile oluşturduğu hareket mısır hiyerogkiflerini andırır. Bazı kaynaklara göre mısır hiyeroglifleri mason simgeleri ile yüklüdür.

                                                                                                          

       


 6. 666 Şeytani Sayı

       Kaynaklara göre 666 sayısının çıkış amacı şeytanın oğlunun Dünya ya 6 Haziran saat 6 da geleceğidir. İncil'de söz edilen 666 sözünün Dünyanın sonunu getireceğine inanılır. Asıl ilgi çekici olan ibranice 666 sayısının www olarak yazılmasıdır. Beners Lee adlı bilgisayar profesorü html yi geliştirdi ve www ismini internete o verdi. 2004 yılında kraliçeden sir ünvanını aldı. Bazı kaynaklara göre Lee bir yahudi ve internete 666 yı internete bu seeple verdiğidir.





666 sayısı başparmak ve işaret parmağı birleştirlip diğer parmakların sırayla açılmasıyla oluşur. Altta oluşan yuvarlak 6 sayısının alt kısmı üstteki 3 parmak ise 6 sayılarının üst kısımlarıdır. Böylece 3 altı oluşur bu da 666 dır.

       Bu resimde ise hem tek göz hem de 666 hareketi vardır.








  7. Damalı zemin 

Damalı zemin boyutlar arası geçişi ifade eder. Boyut dediğimiz nedir peki ? Boyut yaşadığımız alandır örneğin biz 3. boyuttayız cinler ise 4.boyuttadır. Masonik inançlara göre bu zeminde geçişler olabilmekte. Tabi ki bu böyle değildir. Çünkü biz onları başka yerlerde de görebiliriz.

Yalın-Kalamadım



Yalın, siyah takım elbiseyle, iki yanında kurumuş ağaçlar olan boş bir yolun sonunda duruyor. Klipte, kendi bulunduğu yolu gösteriyor bir nevi, yaşadığı hayatı. Şarkı sözlerinde de durumun ne olduğunu ve ne şekilde hareket ettiğini söylüyor.
Şarkı sözleri;
‘İçim sızlıyor doğru
Ama sana git demekten başka yol mu var
Onların doğrularıyla büyürken
İçine hayat çekmek değil kolay’
Tüm bu olanlardan ötürü içim sızlıyor. Onların dayattıklarıyla büyürken, hayatı doyasıya, sindirerek yaşamak kolay değil.
‘Sesim çıkmıyor doğru
Ama bağırsam kime ne faydası var
Bedelli mutluluklar düzeninde
Yüreğe güvenmek değil kolay’
Direkt olarak Şeytani düzene karşı çıkmıyorum, doğrudur. Ama karşı çıkmamın hiç kimseye faydası yok. Bu şeytani düzende her güzelliğin bir bedeli var.
‘Gerçeğin kenarından hayatın düzenine
Bir yol bulup ben akamadım
Bugün budur pencere yarın kışla yüzleşince
Çok üzgünüm kalamadım ‘
‘Gerçekler’ ile ‘Şeytani Düzen’in arasında kaldım ve yolumu seçemedim, ortada kaldım. Bugün durum yansıtılan gibi görünüyor ama kötü olaylar gerçekleşirse, bunu kabullenemedim.
 
 
Klip’in teması siyah-beyaz; zıtlıklar, kişilik bölünmesi.
 
 
Mavi peruk takan bir kız gösteriliyor ve ardından Yalın’ın bölünen karakterleri gösteriliyor. Monarşi kölelerinin taktığı peruklar, bölünmüş kişilikleri temsil eder. Yalın’ın tarzına uygun olmadığından peruğu kız takıyor. Kız aslında, Yalın’ın bölünen karakterini temsil ediyor. Mavi renk ise gücü ve Siyonizm’i simgeliyor. Yani uygulanan akıl kontrolü onlar tarafından gerçekleştiriliyor.
 
Daha sonraki sahnelerde kızın söylediği ritimleri Yalın da dudak hareketleriyle tekrar ediyor çünkü kız Yalın’ın bölünen karakteri.
 
 
Zıt kutupları işaret ediyor, iyi halden kötüye gidiyor. Şeytanın/Cinin himayesinde ve karakterini şeytan yönetiyor. Telkinleriyle yönlendirmesine giriyor. Oluşturulmuş karakterleri var ve sürekli daha kötüye giden karaktere doğru ilerliyor.
 
 
Bafomet’in Bir eli yukarıda, diğeri aşağıda
 
 
Her şeyi gören göz, tek göz sembolizmi.
 
 
Ardından görüntüye bir kelebek giriyor. Kelebek, Monarşi Akıl programları uygulanmış kölenin sonucunda oluşturulan karakterini temsil eder. Ayrıca kelebek, kurbanların gördüğü içsel resimlerdendir ve izleyici kitlesi için tetik olarak kullanılır. Tetiğin etkisi ise elektroşok sonucu travma geçiren kişinin hafif-kafalı hissini aktarır, tıpkı dalgalanan ve çırpınan bir kelebek gibi hissettirir.
 
 
Bu kez Yalın’ın bölünen karakterini temsil eden mavi peruklu kızın da bölündüğü gösteriliyor ve her yerde kelebekler uçuyor.
 
 
Direkt kelebek ve uçuşu gösteriliyor
 
 
Bu sahnede güneş daha belirgin hale geliyor. Güneş, Paganizm’de tanrıyı simgeler yani Şeytanı ve bu güneş ışığı Yalın’a vuruyor.Güneş, Mu’dan itibaren gelen Mısır, Hinduizm, Maya gibi tüm şeytani geleneklerde, kutsallık atfedilen, Tanrı’nın fizik ortamda tecellisi, kozmosun kalbi, adaletin gözü ve ruhsal yönetimin temsili olarak gösterilen şeytanın sembolüne dönüştürülmüştür. Bu sembol, Mu’dan Atlantis’e buradan Hermes ile Mısır’a, Mısır’dan Pisagor ile Eski Yunan’a ve nihayet Masonluğa kadar ulaşmıştır.
Allah c.c., Kur’an’da: ‘Güneş ışıktır, Ay nurdur’ der. Dolayısıyla Güneş ışığın kaynağını, yani Allah’ı simgelerken; Ay, Allah’ın nurunu, yani Peygamberimizi simgeler. Ancak Şeytan, bu simgeyi de çalarak arkasına saklanmış; cin-insan toplumlarını saptırarak; şirke, oradan da paganizme-putperestliğe kaydırmıştır.
 
 
 
 
Yalın’ın üzerine güneş ışınları vuruyor. Yalın tamamlanınca ışık kesiliyor. Güneş ruhsal gelişimin zirvesini ve insanın başarısını temsil eder.
 
 
 
 
Klibin son sahnesinde Yalın’ın tüm vücudu ayrılarak kelebeklere dönüşüyor. Yalın kelebeğinki gibi geçirdiği metamorfozla birden çok kişiliğe sahip oluyor, dissosiyatif kişilik bozukluğuna.
Okült sembolizm, yeni bir reenkarnasyon araken insan ruhunun kelebeğe dönüşmesi inancından gelen ‘ruh(psişe, psiko)’ sözcüğünün hem ‘ruh’ hem de ‘kelebek’ anlamına geldiğine dair ek bir bilgi verilebilir.